Hizmet Almasan da Öde

12.03.2018

Hizmet Almasan da Öde

SDP’nin sağlık alanında oluşturduğu tahribat, hem sağlık çalışanları hem de halk tarafından giderek daha yoğun olarak hissedilmektedir. Bu tahribata son verilmesi  gerektiğini bir kez daha paylaşıyoruz.

Kamu Hastane Birlikleri esas olarak kâr elde etmeye yönelik kurumlar olarak yapılandırılmıştı. Kamu Hastane Birliklerinin yerine getireceği hizmetlerin finansman yolu ise, üretilen hizmetler karşılığında elde edilecek gelirlerdi. Bu gelirler de, ağırlıklı olarak Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) alınacak geri ödemeler ve hastaların cepten ödeyecekleri katkı paylarından oluşuyordu.

Öte yandan, sadece 2016 yılında 20.2 milyar liralık açık verdiği bilinen SGK, 10 yıldır Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatlarını artırmıyor ve sağlık hizmeti üretme maliyetlerinin çok altındaki değerlerde geri ödeme yaparak kamu hastanelerini adeta iflasa sürüklüyordu.

Kamu hastanelerinin finansal durumu, Sayıştay’ın raporlarında da açık olarak ifade edilmeye başlandı. Sayıştay’ın 2016 yılında yayımladığı denetim raporunda, Sağlık Bakanlığı hastanelerinin çok ciddi bir borç yükü altında oldukları, yaptıkları iş ve işlemler sonucunda zarar ettikleri, aslında ortada döndürülen bir sermayenin mevcut olmadığı belirtiliyordu. Raporda ayrıca,

Sağlık Bakanlığı hastanelerinde döner sermaye bütçesi uygulamasının kaldırılarak merkezi yönetim bütçesinin esas alınması önerilmekteydi.

 “Şehir hastaneleri” modeliyle sağlıkta özelleştirmenin farklı ve çapı daha büyük bir uygulaması, yeni bir aşamayı göstermektedir.

TTB olarak, Kamu Hastane Birlikleri modelinin uygulamaya girmesinden önce sağlıkta “verimlilik/kârlılık” adına ticari anlayışı hâkim kılacağını, eğitim, araştırma, kamu sağlığı gibi önceliklerin geri plana düşeceğini, verimlilik söylemleri ile çalışan hakları baskılanmaya çalışıldığını gördük. Ayrıca Hekimlerin muayene için ayırdıkları süre kısalırken tetkik sayısı arttı, hastanede yatış süreleri kısaldı. Tetkik ve tedavi süreçlerinde, tıbbi gerekliliklerden çok performans ölçütlerinin karşılanması öne çıktı. Tüm bunların bir sonucu olarak da sağlık hizmetlerinde nitelik giderek azaldı.

Bu yaşadıklarımızın %70 doluluk oranı yani halkı hasta etme garantisi verilen Şehir Hastanelerinde yaşanmaması için şimdiden gerekli tedbirlerin alınması gereğini kamuoyunun bilgi ve takdirlerine sunarız.

Yönetim Kurulu Adına

     Dr. Hamza AĞCA

   Tabip Odası Başkanı