Türkiye bir kez daha savaş sınavı ile karşı karşıya. 13 yıllık iktidarı boyunca, iç politikada her sıkıştığı zaman savaş/tezkere kartını Türkiye halkının önüne koyan AKP, şimdi de gerek 7 Haziran seçimlerindeki gerilemesini, gerek ekonomide giderek olumsuzlaşan tabloyu dikkatlerden kaçırmak “Yoksulluğun, yolsuzluğun savaş politikalarıyla örtülmesini sağlamak , gündem değiştirebilmek umuduyla, bir kez daha bu “silaha” sarıldı.
Suriye’de emperyalistlerce çıkarılan savaş yaklaşık 6 milyon Suriyeli’yi sığınmacı durumuna düşürdü. Sadece Türkiye’de 2,5 milyon Suriyeli yaşam mücadelesi veriyor.Savaşın çevre ülkelere sıçratılması niyetinde olanlar olabilir. Ama hiç kimse sömürgecilerin maşası, kötü yöneticilerin basiretsizliği nedeni ile sığınmacı olarak yaşamak zorunda kalmamalıdır.
IŞİD adı verilen insanlık dışı çete bütün Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmeye devam ediyor. Ortadoğu uzun süredir A.B.D emperyalizminin çıkarları doğrultusunda dayatılan politikaların ,eseri olan bir ateş çemberinin ortasında bulunuyor. Bu savaş ortamının bilançosu yüz binlerce insanın ölümü, yerinden yurdundan edilmesi, işkence görmesi ve tecavüze uğramasıdır. Bu çatışmaların ve yarattığı vahşetin doğrudan sonuçlarım yaşayan ülkelerden biri de Türkiye olmuştur. Sınırlarımızın dışında süren savaş, etkileri ve sonuçlan itibarıyla aynı zamanda bir İç sorunumuz haline gelmiştir. AKP Hükümetinin Bölge siyasetine dair vahim hatalarının katkısıyla uzun bir süredir Suriye’deki savaş bölgenin kadim halklarını ve kültürlerini yıkıma uğratmıştır.
Milyonlarca insanı yerinden yurdundan eden bu kirli savaşı sınırlarımız içine taşıyacak karanlık maceralara hazırlananlara dur diyoruz. Bu savaşın ateşi sizi de yakar, herkesi yakar.
Bölgede yaşananlara uzun süredir seyirci kalmaya devam eden ve söz konusu ilkel çeteye yönelik tavrı tüm dünyanın dilinde olan AKP iktidarı ,Suriye’deki savaşa birinci dereceden müdahil olmak İçin şimdiye dek elinden geleni yapmış, IŞİD’in büyüyüp palazlanmasında doğrudan ya da dolaylı rol oynamıştır.Muhtemel bir erken seçimde oy devşirme kaygısı ile, milliyetçiliği, şovenizmi ve mezhepçiliği kışkırtmak ülkemize zarar verir.
Dışarıda olanların iç siyaset için kullanılması yasal sorumluluklar getirir.
“Savaş öldürür, savaş sakat bırakır. Savaş yakınlarını kaybettirir, toplumsal bir yas oluşturur.
Bu nedenle biz hekimler bir kez daha uyarıyoruz:
Savaşa heveslenmeyin!
Savaş bir halk sağlığı sorunudur, savaş öldürür!
Türkiye’yi yönetenlerin yapması gereken bölgedeki çatışmaları körüklemek değil, ilkel IŞİD çetesine karşı tatmin edici önlemler almak, ülkede, bölgede ve dünyada barışı savunmaktır.
Tüm siyasi aktörleri, tüm sorumluları savaş politikalarından uzak durmaya çağırıyoruz. En örgütlü şiddet olan savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır.
Savaşın acımasız olası etkisini ,en yakın olduğu için ,en önce ve en fazla yaşaması muhtemel sınır ilinde bulunan yurttaşlarımızı ve tüm yurttaşlarımızı savaşın neden olduğu insanlık dışı felaketleri görmeye, hatırlamaya, savaşa karşı direnmeye davet ediyoruz.
Gaziantep Tabip Odası ve hekimler olarak , insanlığımızın ve hekimliğimizin gereği olarak savaş olmaması için çabalayacağımızı tüm kamuoyuna duyuruyoruz.
GAZİANTEP TABİP ODASI YÖNETİM KURULU