21 Kasım 2014 Cuma günü Kendi yaptırdıkları Aile Sağlığı Merkezinde görevlerini yapmakta iken, karı-koca aile hekimi arkadaşlarımıza fiziksel saldırıda bulunulmuştur. Üstelik doktor hanım 7 aylık gebedir. Ölümlü hekim saldırısının olduğu şehrimizde ne yazık ki bu defa, ilk kez karı-koca aile hekimi saldırısı vuku bulmuştur. Konu adliyeye intikal etmiştir.
Yerel sağlık yöneticilerinin ilgisiz ve duyarsız yaklaşımını,sağlık bakanlığının ilgisiz, duyarsız, vurdumduymaz, kıymet bilmez yaklaşımına bağlıyoruz.
Hiçbirimiz bu diplomayı ,birileri hükümete oy kazandırsın, siyasi geleceği için kullansın diye almadık. Kimsenin şamar oğlanı değiliz. Nezaketimiz ve iyi niyetimiz, güçsüzlük ve zaafiyet olarak değerlendirilmemeli. Emeğimizin ve bilgimizin gücünü bize ,kullandırtmak zorunda bırakmayın.
Halka sesleniyorum; Yanlış yapanları ayıklayınız. Sağlıkta şiddetle elinize hiçbir şey geçmez. Bilinmelidir ki keskin sirke küpüne zarar verir.
Emniyet yetkililerine sesleniyorum; Kamu binalarında bulunmayan kendi kiraladıkları veya yaptırdıkları binalarda hizmet veren Aile Sağlığı Merkezlerinin güvenliğini sürekli sağlayınız. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete kayıtsız kalmayınız. Failleri bir an önce yargıya teslim ediniz.
Savcılarımızdan ve yargımızdan beklentimiz; yapanın yanına kar kalmasına neden olmayınız. Meslektaşlarımız sadece görevlerini yapmaktadırlar. Her zaman iyi niyet ve sükunetlerini korumakta, ellerinden gelenin en iyisini yapmakta olduklarını biliniz ve buna göre karar veriniz. Durumu iyi inceleyip yanlışa cesaret vermeyiniz.
Sayın sağlık bakanımıza çağrımız ise yarın meslektaşlarının arasına çıkabilecek duyguyu yaşayabilmesi için bugünden gereğini yapmasıdır. Gündüz vakti karı-koca saldırıya uğruyorsa meslektaşlarınız adına biraz empati yapınız. Yani kendinizi arkadaşlarınızın yerine koyunuz.
İkinci görev şehidimizi vermek istemiyoruz..Arkadaşlarımız kendini savunma kurslarına mı gitsin..?
Özveri ile çalışıyorlar. Bu sistem gereği sadece hekimlikle yetinmiyor
,güvenlik ve onarım ve benzeri işleri de yapmak zorunda kalıyorlar.Ülkemiz ne kadar zengin ki hekimine, hekimlik işi dışında işleri reva görebiliyor. Her gün kaç meslek grubu bu günü sağlıklı olarak tamamlayabilir miyim endişesi ile işe gitmektedir.
İşimizi gereği olan nazik, sakin iş koşullarında sükunetle yapmak istiyoruz.
Dr. HAMZA AĞCA
GAZİANTEP-KİLİS TABİP ODASI BAŞKANI