Çağdaş Uygarlık Olmanın Gereği Cumhuriyeti Yaşamak ve Yaşatmaktan Geçer
Cumhuriyet yönetimi, devlet yaşantımıza, siyasi yaşantımıza egemenliğin bir kişiye, bir gruba, bir sınıfa değil, doğrudan millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır. Sultan-Halife sıfatıyla milli iradeyi geçersiz kılan çağ dışı anlayış, memleketimizde ancak Cumhuriyet rejimi ile ortadan kaldırılmıştır. Cumhuriyet yönetilenleri tebaa, kul olmaktan çıkarıp vatandaşlık konumuna yücelten yönetim biçimidir.
Cumhuriyet, bütün vatandaşları yasa önünde eşit sayması, onlar arasında hiçbir ayrıcalık tanımaması, onların devlet yönetimine eşit olarak katılımını sağlaması, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini devlet teminatı altına alması nedeni ile birlik ve beraberliğimiz açısından da birleştirici ve pekiştirici olmuştur.
Ülke sınırlarımız içinde hiçbir ayrıcalık yapmaksızın bütün vatandaşlarımızın paylaştığı, yararlandığı, aynı zamanda insan unsuruna verdiği değer, insan hak ve özgürlüklerine gösterdiği saygı nedeniyledir ki hepimizin korumaya ve yaşatmaya kararlı olduğu bir yönetim haline gelmiştir..
Kazanımlar:
* 1924 Anayasası ilan edildi.
* Halifeliğin kaldırıldı.
* Laiklik ilkesinin anayasaya eklendi.
* Şapka ve Kıyafet kanunu ilan edildi.
* Çok partili siyasi hayata geçildi.
* Tekkelerin, zaviyelerin ve türbelerin kapatıldı.
* Kadınlara belediye seçimlerinde ve genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
* Soyadı Kanunu çıkarıldı.
* Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerinin kabul edildi.
* Öğretimin Birleştirilmesi Yasası ile öğretim kurumları birleştirildi (Tevhid-i Tedrisat Kanunu).
* Dil Devrimi ile Yeni Türk harflerinin kabulü kullanılmaya başlandı.
* Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kuruldu.
* Darülfünun’un kapatıldı. İstanbul Üniversitesi adıyla yeniden kuruldu
- Birleşmiş milletler çocuk hakları sözleşmesi de kabul edildi.
Ayrıca;
Ekonomik bağımsızlığın sağlanması yönünde önemli girişimler başlatılmış,
Sosyal devlet olgusu kabul edilmiştir…
Osmanlı döneminde çok zayıf olan sanayi, devlet eliyle desteklenmiş,
Buna bağlı olarak ülkede bir sermaye -burjuva- sınıfı yaratılmış,
Sermaye sınıfı ile birlikte işçi sınıfı da gelişmiş ve ülke yönetiminde ağırlığını hissettirmeye başlamıştır.
Bu gelişmeler işçi ve emekçilerin sigortalı, sendikalı çalışmasını,
Toplusözleşme ve grev yapma, miting ve gösteriler düzenleme, siyasete katılma gibi ekonomik, demokratik hak ve özgürlükleri kullanmasını,
Emeklilik, kıdem ve ihbar tazminatı, iş güvenliği, çalışma koşullarının düzenlenmesi gibi hakları kazanmasını,
Eğitim, sağlık, haberleşme, barınma gibi kamu hizmetlerinden yararlanmasını sağlamıştır.
Bir ülkenin gelişmişliği,
O ülkede bilimin, sanatın, kültürün gelişmesi, ile ilgilidir.
Ekonomik ve siyasi bağımsızlığın kurulması, korunması, sağlamlaştırılması da buna bağlıdır.
Zor da olsa işleyen demokratik yaşamın ortadan kaldırıldığı dönemlerde; Sanatçıların, bilim insanlarının, aydınların, gençlerin sesinin kısıldığı, dönemlerdir.
Laikliğin teminatının da, demokratik hak ve özgürlükler olduğunu bir daha belirtmeliyiz.
Cumhuriyetin kazanımlarını daha da ileri götürmekle, tam bağımsız ve demokratik bir Türkiye’nin varlığını sağlamakla daha güzel bir ülkede yaşıyor olacağız.
ELLERİNİZE VE YALANA DAİR
İnsanlarım, ah, benim insanlarım,
Antenler yalan söylüyorsa,
Yalan söylüyorsa rotatifler
Kitaplar yalan söylüyorsa,
Duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa,
Beyazperdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların,
Dua yalan söylüyorsa,
Ninni yalan söylüyorsa,
Rüya yalan söylüyorsa,
Meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa,
Yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı,
Ses yalan söylüyorsa,
Söz yalan söylüyorsa,
Ellerinizden başka her şey
Herkes yalan söylüyorsa,
Elleriniz balçık gibi itaatli
Elleriniz karanlık gibi kör,
Elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,
Elleriniz isyan etmesin diyedir.
Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız
Bu ölümlü, bu yaşanası dünyada
Bu bezirgan saltanatı, Bu zulüm bitmesin diyedir
NAZIM HİKMET
Gaziantep-Kilis Tabip Odası Yönetim Kurulu