Sevgili Dr. Ersin Arslan’ 7. yıl dönümünde anma, Sağlıkta Şiddete Hayır! basın açıklaması ve Kırkayak Parkında Beyaz Önlük Nöbeti
17 NİSAN 2019
BASIN AÇIKLAMASI
Sayın halkımız, sevgili meslektaşlarım, değerli katılımcılar ve değerli basın emekçileri;
14 Mart Tıp Bayramımızın 100. Yılını kutladığımız bu yılda da sağlıkta şiddet maalesef yine en önemli gündem maddemiz olmaya devam ediyor.
Kentimizde 7 yıl önce bugün bu saatlerde Sevgili Dr. Ersin Arslan’ı görevinin başında bir hasta yakının alçakça bıçaklı saldırısı sonucu kaybettik. O gün sadece Sevgili Ersin değil hepimiz öldürüldük. Mesleğimiz büyük yara aldı. Analar, babalar, kardeşler, eşler ağladı.
Sevgili Ersin’i binlerce kişiyle sonsuzluğa uğurladığımız o gün, o tabutun içinde Edirne’den Ardahan’a, zor şartlarda, hayatlarını insanlığa adamış, her koşulda yaşamı savunan, fedakarca çalışarak, insanlara şifa dağıtan on binlerce sağlık çalışanı vardı.
Değerli katılımcılar: Hipokrat’ın dediği gibi, tıp bir sanattır. Hem de insan sevgisi ile yoğurulmuş zor ve kutsal bir sanat.
Ancak son yıllarda mensubu olmaktan onur duyduğumuz bu kutsal mesleğimiz, tarihimiz boyunca yaşamadığımız kadar sıkıntılar yaşıyor ve biz hekimler mutsuzuz.
Önümüze sağlık hizmetlerindeki sorunların çözümü olarak dayatılan Sağlıkta Dönüşüm Programının Hayatımıza sokmuş olduğu;
Rekabet, müşteri memnuniyeti, Performansa dayalı ek ödeme sistemi ve maliyette verimlilik gibi kavramlar, sağlık ortamının ruhunu bozmuş,
Sağlık hizmetlerinin kalitesini iyileştirmemiş, kışkırtılmış sağlık hizmeti talebi sağlık çalışanları tarafından karşılanamaz hale gelmiştir.
Emeğimiz değersizleştirilmiş, ekonomik, sosyal ve özlük haklarımız budanmış, hasta-hekim ilişkisi deforme olmuş, mesleğimiz itibarsızlaştırılmış, ve sağlıkçılara yönelik şiddet toplumsal bir salgın halini almıştır.
Şiddetin temelinde, aşırı hasta yoğunluğu, zorlaşan çalışma koşulları ve yetkililerin kullanmış oldukları ötekileştirici, değersizleştirici ve bizleri hedef gösteren hürmetsiz söylemlerinin yanında; hasta hakları odaklı düzenlemeler, medyanın yanlış ve yanlı tutumu gibi birçok neden yer almaktadır. Ayrıca şiddeti uygulayan kişilerin cezalandırılmayacakları ya da önemsenecek bir yaptırımla karşılaşmayacakları düşüncesi çok önemli bir faktördür.
Cumhuriyet tarihimizde sadece 1 hekim cinayeti varken; 2005 yılında İstanbul’da Prof. Dr. Göksel Kalaycı hocamızın bir hastası tarafından öldürülmesiyle başlayan süreçte, bugüne kadar 12 meslektaşımızı uğradıkları saldırılar ve Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın yol açtığı çarpıklıkların yarattığı tükenmişlik nedeniyle yaşamlarına son verdikleri için kaybettik. Rakamsal olarak ifade edecek olursak, son 14 yılda; %1100 lük bir artış vardır ve biz bundan dolayı mutsuz, tedirgin ve öfkeliyiz.
Sağlıkta artan şiddetin sağlık sisteminin yapısal sorunları ile paralel büyüdüğü aşikardır.
Bizler daha öncede meydanlarda; Caydırıcılığı ve yaptırımı olan bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılsın diye yöneticilere haykırdık. Konuyla ilgili Sağlık bakanlığından, defalarca randevu talep ettik, çözüm önerileri sunduk, bizleri dinlemelerini ve sorunu ortak bir akılla çözmeyi önerdik.
Ancak bütün taleplerimiz, bütün çağrılarımız duymazdan gelindi!.
Haykırışlarımızı sağır sultanlar duydu, bir tek sorumlular duymadı.
Sayın yetkililer Unutmayınız!! Sağlıkta şiddetin sorumlusu, şiddeti uygulayanlar kadar, şiddetin önlenmesi için gerekeni yapmayan, talep ettiğimiz yasayı çıkarmayan sizlersiniz.
Bu süreçte kaybettiğimiz bütün meslektaşlarımızın vebali boynunuzdadır. Bizlerin ahı yakanızdadır. Hakkımızı sizlere helal etmiyoruz.
Evet ! Hekim hasta ilişkisinin insani boyutunu görmezden gelen, uzlaşmaya dayanmayan, hasta memnuniyetiyle birlikte, çalışan memnuniyetini de dikkate almayan ve bizleri yok sayan, tepeden inmeci ve dayatmacı bir politikanın, sağlık ortamını iyileştirmediği ve iyileştiremeyeceği gün gibi ortadır.
Sizleri bir kez daha sorumluluk almaya ve göreve davet ediyoruz.
Mesleğimizle ilgili bir çok can yakıcı sorunumuz var!! Ancak her gün maruz kaldığımız, ardı arkası kesilmeyen ve artarak devam eden şiddetten dolayı bunları konuşamaz hale geldik.
Evet !! haklı kaygılarımız var ve mutsuzuz, ancak hiçbir zaman umutsuz olmayacağız!!
Buradan yetkililere sesleniyoruz!!!!
Sosyal ve özlük haklarımızın iyileştirilmesiyle ilgili taleplerimizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz!
Toplum sağlığını olumsuz etkileyen hiçbir soruna duyarsız kalmayacağız.
Etik ve Deontolojik değerleri korumaktan ve halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti verme kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz.
Sağlık çalışanlarına yönelik hürmetsiz, itibarsızlaştırıcı, hekim ve hastayı karşı karşıya getirici söylemlerinize teslim olmayacağız.
Yarattığınız Şiddete teslim olmayacağız.
Evet sevgili meslektaşlarım, Ben-sen-o olarak yıllardır çözemediğimiz sorunlarımızı, birlikte hareket kültürünü geliştirerek, BİZ olarak çözebilme umuduna inancım sonsuzdur. Biz olmaktan,bir olmaktan, birlik olmaktan başka çaremiz yoktur.
Son olarak görevi başında katledilen Dr.Ersin Arslan nezdinde bütün sağlık şehitlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyor ve hepinizi Gaziantep-Kilis Tabip Odası Yönetim kurulu ve Gaziantep Sağlıkçılar Meclisi adına saygıyla selamlıyorum. Katılım ve destekleriniz için teşekkür ediyorum.
GAZİANTEP-KİLİS TABİP ODASI ve GAZİANTEP SAĞLIKÇILAR MECLİSİ
(Gaziantep – Kilis Tabip Odası, Türk Sağlık-Sen Gaziantep Şubesi, Ses Gaziantep Şubesi, Genel Sağlık İş Sendikası Gaziantep İl Temsilciliği, Gaziantep Aile Hekimliği Derneği (GAHD), Gaziantep Aile Sağlığı Çalışanları Derneği)