Emeğimiz, Haklarımız, Sağlığımız ve Geleceğimiz İçin 14-15 Mart’ta G(ö)REV’deyiz
Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Ancak bugünü bayram tadında geçirmemiz gerekirken, ne yazık ki yine G(ö)REV’deyiz ve yine haklarımız için mücadele ediyoruz.
Toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri ne bizim emeğimizi ne de toplumun sağlığını umursamaktadır. Paran kadar sağlık anlayışı iliklerimize kadar işlemiştir. Salgın döneminde dahi bu anlayıştan vazgeçmemişlerdir. Yüz binlerce insanımız, yüzlerce hekim, sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sisteminin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmiş; bunca emek ve fedakarlığımıza rağmen bir de bizlere gidiyorlarsa gitsinler demişlerdir. Unutmayalım ki güçlendirilmiş bir koruyucu sağlık hizmeti yapmadığınız müddetçe sadece 2. , 3. Basamak ve özel sektöre kaydırılan ve harcamaların katlandığı sağlık sistemi ilerde çöker.
Öncelikle ve bir kez daha vurgulamak isteriz: Salgının en zor günlerinde, bilimsel olmayan salgın yönetiminize rağmen biz tüm fedakarlığımızla buradaydık; önceden de olduğu gibi yarın da burada olacağız.
Beyaz yürüyüş, Beyaz Forum, Beyaz Nöbetlerle acil taleplerimizin karşılanmasını, sesimize kulak verilmesini defalarca istedik. Bilmenizi isteriz ki siz emeğimizi-bizleri görmezden gelmeye devam ettikçe; bizler de tüm haklılığımızla sizin karşınızda durmaya, emeğimize geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. 15 Aralık’ta ve 8 Şubat’taki Beyaz G(ö)REV’lerle de Aile Sağlığı Merkezlerinden, Üniversite Hastanelerine Türkiye’nin dört bir yanında tüm sağlık kuruluşlarında emeğimize sahip çıkacağımızı gösterdik.
Ekim ayından bu yana söylediğimiz gibi: “Emek Bizim, Söz Bizim”.
Bizi duymazdan, görmezden gelip yok sayanlara; sesimize kulaklarını tıkayanlara; “Varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz. Gerekirse yurtdışından ülkemize dönmek isteyenleri davet eder, istihdam ederiz” diyerek bizi değersizleştirenlere karşı
Emeğimize, mesleğimize, geleceğimize hep birlikte bir kez daha sahip çıkmak için artık G(ö)REV zamanıdır.
Biliyoruz: Sorunlarımızın çözümü ancak kendi mücadelemizle olacaktır. İşte bu nedenle emeğimiz için, haklarımız için, sağlığımız için, acil taleplerimizin karşılanması için 14-15 Mart 2022 Pazartesi ve Salı günleri bütün Türkiye’de, bütün sağlık kurumlarında G(ö)REV’deyiz!
Bizleri mutsuz, hastaları mağdur eden; sağlığı ticarete, hastaları müşteriye, hastaneleri ticarethanelere dönüştüren sağlık anlayışı iflas etmiştir. Bizleri artık sağlık hizmeti veremez hale getiren bu çalışma koşullarının sürdürülemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Emeğimizin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürüklenirken, tüm bu yaşadıklarımızın sorumlusunun yıllardır uygulanan yanlış sağlık politikaları olduğunu biliyoruz.
Emeğimizin karşılığını alamadığımız bu çalışma koşullarına, sağlık alanında yaşanan şiddete artık tek bir gün bile tahammülümüz kalmadı.
Oyalama istemiyoruz,
Daha fazlasını değil, yalnızca hakkımız olanı istiyoruz.
Şiddetin olmadığı, malpraktis baskısı altında ezilmediğimiz insanca çalışma koşulları,
Emekliliğimize yansıyacak insanca ücret istiyoruz.
Halkın sağlığı için en az 20 dakika muayene süresi ayırabildiğimiz, hastaların aylarca randevu sırası beklemediği nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz.
Sayın Sağlık Bakanımız şu anda salonda bulunana büyük bir çoğunluğa 14 mart mesajı gönderdi. Öncelikle kendisine bu mektup için teşekkür ederim. Ancak mektubunda G(ö)rev eylemimize neden gittiğimizi anlamadığını görüyorum. Mektubunda bahsetmiş olduğu “Örneğin haklarımız, taleplerimiz konusunda geliştireceğimiz dilin, tutumuyla örtüşmesi gerekirir…” demişsiniz bizde tam hastalarımız sağlık hakkı içinde G(ö)rev’deyiz. Bedenlerini, sırlarını ve yakınlarını bize emanet eden güvenen hastalarımız için G(ö)rev’deyiz. Taleplerimiz kolay yapılabileceğini söyleyen sayın bakanımıza neden şimdiye kadar yapmadığını /yapamadığını merak ediyorum.
Yaşama adanmış bir mesleğin onurlu mensupları olarak hakkımızın gasp edilmesine, kötü çalışma koşullarına, sefalet ücretlerine karşı “Sağlıklı Bir Gelecek Ellerimizde, Emek Bizim Söz Bizim” diyerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu haklı ve onurlu mücadelemizde; bütün hastalarımızın, toplumun desteğini bekliyor; sağlığımıza birlikte sahip çıkmaya davet ediyoruz.
İyi hekimlik değerlerinin gözetildiği, emeğimizin karşılığını alarak çalışacağımız, şiddetten arınmış bir sağlık ortamını hep birlikte sağlayacağımıza inanıyorum.
Buradaydık, buradayız ve görevimizin başındayız
Sizleri Saygıyla, Sevgiyle ve Dayanışma ile selamlıyorum.
Dr. Ayşegül ATEŞ TARLA
Tabip Odası Başkanı